Türkiye’de otomobil kullanan her üç sürücüden biri kadın. Büyükşehirlerde bu oran her geçen yıl artarken, trafikte görünürlüğü yükselen kadınların oto sanayi bölgelerindeki temsili hâlâ yok denecek kadar az. Kadın sürücülerin araç bakımı ve onarımı için sanayiye gitmekte tereddüt yaşaması, güven sorunu ve iletişim eksikliği bu tabloyu daha da derinleştiriyor. İşte tam bu noktada, alışılagelmiş kalıpları yıkan bir isim öne çıkıyor: İdil Gaye Erdem.
Uzun yıllar bankacılık sektöründe görev yapan Erdem, kurumsal hayatta elde ettiği güvenli kariyerini geride bırakarak, erkek egemen bir alan olan oto bakım ve onarım sektörüne adım attı. 2021 yılında İkitelli Oto Sanayi’de bir firmayı devralan Erdem, bu tercihiyle sadece meslek değil, bir algıyı da değiştirmeyi hedefledi.
“Bu Alana Kadın Güveni Getirmek İstedim”
Yapı Kredi Kurumsal Bankacılık’ta şube müdür yardımcılığı görevini yürüten Erdem, sanayi ortamına taşıdığı disiplin, şeffaflık ve iletişim kültürüyle kısa sürede fark yarattı. Oto sanayide kadın varlığının yok denecek kadar az olmasının büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Erdem, bu alanda kadınların daha görünür olması gerektiğini savunuyor.
Erdem’e göre kadın sürücüler araç bakımında daha titiz ve detaycı davranıyor; ancak sanayi ortamında karşılaştıkları güvensizlik duygusu onları zor durumda bırakıyor. Bu nedenle sadece ticari bir işletme kurmakla yetinmeyen Erdem, aynı zamanda sektöre yeni bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyor.
Kadın Sürücüler İçin Güvenli ve Şeffaf Hizmet
Erdem’in kurucusu olduğu Çağdaş Otomobil Sanayi, özellikle kadın sürücüler düşünülerek tasarlanmış bir hizmet modeli sunuyor. Sanayiye gitmek istemeyen ya da vakti olmayan sürücüler için mobil bakım-onarım hizmeti sağlanıyor. Uzman ekip, aracı bulunduğu yerde inceliyor, gerekli işlemleri yapıyor ve aracı sahibine teslim ediyor.
Fiyat şeffaflığı ve güvenilirlik, Erdem’in üzerinde en çok durduğu iki temel ilke. Oto sanayide kadın sürücülere yönelik yüksek fiyat uygulamalarının önüne geçmeyi hedeflediklerini belirten Erdem, “Kadın elinin değdiği her yer daha düzenli ve güvenli oluyor. Oto sanayi de bunun dışında kalmamalı” sözleriyle yaklaşımını özetliyor.
Bankacılıktan oto sanayiye uzanan bu yolculuk, yalnızca bireysel bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda erkek egemen bir sektörde açılan güçlü bir kapı olarak dikkat çekiyor.