Ernst & Young (EY), 'Küresel Sigorta Görünümü' raporunun 2025 yılına dair versiyonunu kamuoyuyla paylaştı. Bu rapor, güvenlik zafiyetlerinin bulunduğu alanların, sigorta şirketlerinin yenilikçi adımlar atma ve büyüme fırsatlarını değerlendirme noktasında önemli bir yükümlülük üstlendiğini vurguluyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Levent Atakan, "Sigorta firmalarının, günümüz koşullarına uygun inovasyonlara yatırım yapmalarının yanı sıra geleneksel uygulamaların dışına çıkarak yenilikçi çözümler geliştirmeleri kaçınılmaz hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Sigorta Sektörünün Karşılaştığı Yeni Zorluklar
Güvenlik tehditleri ve çevresel risklerle ilgili açgözlü verilerin eksikliği, sigorta sektörüne önemli yükümlülükler getiriyor. Sigorta şirketlerinin, iş modellerini modern teknoloji ve kapsamlı veri ile güçlendirmesi, bu kritik adımın gerekliliğini ortaya koyuyor. Artan yaşam süresi ve yaşlanan nüfus, emeklilik birikimlerine olan ihtiyacı artırırken, finansal ürünlerin çeşitlendirilmesi gerekliliğini de beraberinde getiriyor. 'Baby Boomers' kuşağının emeklilik dönemine girmesi, finansal planlama hizmetleri ile entegre sağlık ve yaşam sigortasına olan talebi artıracak gibi görünüyor. Bu durum, sigorta şirketlerinin bireylerin finansal güvenliğini sağlama konusundaki rolünü daha da önemli hale getiriyor.
Yenilikçi Çözümler ve Kişiselleştirme
Rapor, sigorta sektöründeki ürünlerin, müşteri ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kişiselleştirilmesi gereken bir döneme girdiğini belirtiyor. Kullanıma dayalı sigorta ürünleri, modüler yapıları ve özel fiyatlandırma sistemleri ile müşteri bağlılığını artırabilir. Ayrıca, yapay zeka (YZ) kullanımı, doğru fiyatlandırma ve hızlı onay süreçleri konusunda önemli katkılar sağlayacaktır. İsteğe bağlı sigorta kapsamları ve anlık risk yönetim sistemleri, gelecekte kişiselleştirilmiş stratejilerin değerini artıracak unsurlar arasında yer alıyor. YZ’nin ve gelişmiş analitiklerin, müşterilere yönelik olası ürün ve tekliflerle hedef kitle oluşturulmasında yüksek bir potansiyele sahip olduğu vurgulanıyor.
Küresel parametrik sigorta pazarının büyüme potansiyeli dikkat çekiyor. 2031 yılına kadar yaklaşık 29,3 milyar dolara ulaşması beklenen bu pazar, doğal afetlere karşı koruma sağlayan bir ürün olarak öne çıkıyor. Ancak, yalnızca bu alanda değil, ticari ve tedarik zincirindeki kesintiler ile siber saldırılara karşı da çözüm sunabileceği ifade ediliyor. Parametrik sigorta, sigorta endüstrisinin dönüşümünü hızlandıracak fırsatlar sunarak, farklı alanlarda uygulanabilirliğini artırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Rekabetin Dinamikleri
Pazardaki dengesizlik, Avrupa'nın sıkı düzenlemeleri ile ABD'nin daha esnek denetim politikaları arasında ortaya çıkıyor. Bu durum, sigorta şirketlerinin %61'inin, önümüzdeki yıl değişecek yasal gereklilikleri büyük bir operasyonel zorluk olarak görmesine neden oluyor. Ancak, bu zorlukların aynı zamanda yenilikçi çözümlere kapı aralaması bekleniyor. EY'nin raporuna göre, maliyet açısından erişilebilir olan ve kolayca satın alınabilen yeni ürünlerin geliştirilmesi gerekliliği ön plana çıkıyor. Özellikle, düşük satın alma gücüne sahip ve yetersiz sigorta hizmeti alan gruplar için parametrik poliçeler önemli bir değer yaratma aracı olabilir. Sigorta şirketleri için potansiyel müşterileri kazanmak adına yaratıcı ve stratejik bir yaklaşım benimsemek, pazarın geleceği açısından kritik bir hale gelmiştir.
Artan Güvenlik Tehditleri
Sigorta sektöründe faaliyet gösteren şirketler, gün geçtikçe artan güvenlik açıkları ile başa çıkmak zorunda kalıyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Levent Atakan, bu güvenlik sorunlarının sigorta şirketleri üzerinde önemli sorumluluklar yüklediğini vurguladı. Atakan, günümüzde yaşanan küresel dalgalanmaların sektörü olumsuz etkilediği, ancak bu zorlukların aynı zamanda yenilik yapabilmek için fırsatlar sunduğunu belirtti. Değişim sürecinde, sigorta şirketlerinin inovasyona yatırım yapması gerektiğine dikkat çekiyor. Geleneksel çözümler yanında yenilikçi yaklaşımlar ile müşteri ihtiyaçlarına cevap vermek, sektörün sürdürülebilirliği açısından elzem hale geliyor. Bunun yanı sıra, YZ destekli teknolojilerin ve güçlü veri yönetimi sistemlerinin entegrasyonu ile sigorta şirketleri, paydaşlarına daha hızlı ve değer odaklı hizmetler sunmayı başarabilirler.