"Türkiye Sağlık Sisteminde Güçlü Ama Finansal Olumsuzluklar Sürüyor"

SASDER'in 12. Ulusal Kongresi'nin ilk gününde Acıbadem Sağlık Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar önemli bir konuşma yaptı.

Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 13 Kasım tarihinde başlayan SASDER 12. Ulusal Kongresi’nde, Türkiye’nin sağlık hizmetleri alanındaki konumunu değerlendirirken, finansman modelinin sürdürülebilirlik açısından kritik bir zayıflık olarak öne çıktığını belirtti. Aydınlar, Türkiye’nin sağlık sektöründe güçlü bir yapı olduğunu fakat SGK’nın ödediği ücretlerin maliyetleri karşılamadığını vurgulayarak, "Sistem güçlü ama finansman yapısı taşımıyor" dedi.

Türkiye Sağlık Sektöründeki Mevcut Durum

Mehmet Ali Aydınlar, özel söyleşi oturumunda Türkiye sağlık sektörünün mevcut durumu ile geleceği hakkında kapsamlı bir analizde bulundu. Türkiye’nin sağlık hizmetleri açısından uluslararası standartlara ulaştığını belirten Aydınlar, özellikle tıbbi teknoloji, hekim erişimi ve hizmet altyapısı konularında önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti. Yatırımlarını farklı ülkelerde gerçekleştiren bir sağlık grubu yöneticisi olarak Türkiye’nin sağlık hizmetleri ile ilgili deneyimlerini paylaşan Aydınlar, uluslararası piyasa ile kıyaslandığında Türkiye’nin sağlık alanında ciddi bir rekabet gücü bulunduğunu vurguladı. Türkiye’nin sadece yerel bazda değil, küresel ölçekte de sağlık hizmetleri sunabilecek bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Finansman Meseleleri ve Sürdürülebilirlik Sorunu

Aydınlar, Türkiye’nin sağlık sisteminin temel sorununun finansman modeli olduğunu ifade etti. SGK’nın sağlık hizmetleri için belirlediği ücretlerin, gerçek maliyetlerin çok altında kaldığını belirten Aydınlar, özellikle yoğun bakım gibi kritik alanlarda alınan maliyetlerin devlet tarafından ödenen miktarların gerisinde kaldığını aktardı. Bu durumun, ülkede sürdürülebilir bir sağlık sisteminin oluşturulmasını tehdit ettiğine dikkat çekti. Sağlık sisteminin en büyük sıkıntısının, doğru bir finansman stratejisinin olmamasından kaynaklandığını öne süren Aydınlar, Genel Sağlık Sigortası’nın ilk oluşturulduğunda daha rasyonel bir yapıya sahip olduğunu ancak zamanla bu yapının değişmesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’nin Sağlıkta Geçmişten Günümüze Dönüşümü

Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye’nin son yirmi yılda sağlık alanında önemli dönüşümler yaşadığını sözlerine ekledi. Kamu ve özel sağlık hizmetlerinin sunduğu erişim imkânları, altyapı ve tıbbi teknoloji altyapısının uluslararası standartlara rastelemekte olduğunu belirtti. Hong Kong'dan Hollanda’ya kadar uzanan geniş coğrafyadaki yatırımları göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin tıbbi altyapısı bakımından güçlü olduğunu belirtti. Özellikle sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan iyileşmelerin ve tıbbi teknoloji adaptesinin hastalar için büyük bir avantaj sağladığını ifade etti. Bu bağlamda, sağlık sisteminde var olan güçlü yapının sürdürülebilirliği için finansmanın gözden geçirilmesinin şart olduğunu vurguladı.

Türkiye'deki özel sağlık sektöründe ruhsat kısıtlamaları büyük bir sorun teşkil ediyor. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (Aydınlar), 2008 yılından bu yana yeni özel hastane ruhsatı verilmediğinin altını çizdi. Bu durumu, uzun süredir devam eden sınırlamalar ve mevcut yapının finansal zorluklarıyla ilişkilendiriyor.

Özel Hastane Sayısındaki Düşüş

Özel hastane sayısının bir dönem 600'lere kadar çıkmış olmasına rağmen şu an bu rakamın 550'ye kadar gerilediğini belirten Aydınlar, bu durumun arkasında finansman baskıları ile ruhsat kısıtları bulunduğunu vurguladı. Sektördeki bu daralma, birçok sağlık kuruluşunun yeni yatırımlar gerçekleştirmekte zorlanmasından kaynaklanıyor. Büyüme potansiyeli olan bir sektör olmasına rağmen, mevcut koşullar nedeniyle bu büyümenin sağlanamadığını kaydetti.

Finansal Baskılar ve Satın Alma Stratejileri

Aydınlar, özel sağlık sektörünün günümüzde organik bir büyüme göstermekte zorlandığını ifade etti. Yeni ruhsat verilmemesi ve finansal kısıtlamalar, sağlık kuruluşlarını mevcut yapılarıyla sınırlı kalmaya zorlar iken, büyüme yollarını satın almalar ve birleşmelerle sınırlı olduğuna işaret etti. Sektördeki oyuncuların, bu zorluklardan kaçınmak için daha düşük riskli ve öz kaynak odaklı stratejilere yönelmeleri gerektiğini belirtti. Bu şekilde, mevcut yatırımların sürdürülebilirliği sağlanabilirken, gelecekteki büyüme hedeflerine ulaşmak da mümkün hale geliyor.

İLGİLİ HABERLER