25 yıllık süreçte Türkiye'nin deprem riskine karşı en etkili finansal güvencelerinden biri olmayı başaran Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), verdiği hizmetlerle dikkat çekmeye devam ediyor. 2000 yılında poliçe kesmeye başlayan kurum, fonda sağladığı artışla 14 milyar TL’ye ulaştı. DASK, 355 milyar TL’lik ödeme kapasitesiyle, olası iki büyük depremin yol açabileceği hasarları tek başına karşılayabilecek duruma geldi. Ayrıca, 11,5 milyon poliçesi bulunan kurum, ülkedeki sigortalılık oranını %58 seviyesine yükseltti.
DASK’ın Hasar Ödemeleri ve Etkin Çalışmaları
DASK, kurulduğu günden bu yana toplamda 41 milyar TL’yi aşan hasar ödemesi gerçekleştirdi. Özellikle 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından yürütülen etkin çalışmalarla uluslararası arenada takdir topladı. DASK, depremin ardından ilk 24 saat içinde işlem başlatarak yardım sağladı. Bankalarla yapılan iş birliği ve e-Devlet aracılığıyla sunulan ödeme şifre sistemi sayesinde sigortalılara hızlı bir destek sağlandı. Ayrıca, avans ödemesi mevzuatının devreye alınması ile birlikte, depremin meydana gelmesinin üzerinden sadece altı ay geçmeden, yaklaşık 39,5 milyar TL’lik tazminat hak sahiplerine ulaştırıldı. Bu durum, DASK’ın güçlü operasyonel yapısının ve mali sağlamlığının somut bir göstergesi oldu.
Kesintisiz Hizmet İçin Yenilikçi Çözümler
DASK, afet öncesi ve sonrası süreçlerde vatandaşlara kesintisiz hizmet sunma hedefini göz önünde bulundurarak sürekli olarak çalışmalarını güncelliyor. İstanbul’daki merkezine ek olarak, Ankara’da kurduğu Olağanüstü Yönetim Merkezi ile hizmetlerini daha da güçlendiriyor. Ayrıca, ana veri merkezi deprem riski düşük bir bölgeye taşınarak, İstanbul’daki yedek altyapı ile birlikte hizmet sürekliliği sağlanmış durumda. Bu çerçevede, DASK’ın ihbar sistemleri, aynı anda sınırsız sayıda hasar ihbarı alabilecek şekilde geliştirildi ve 24 saat içerisinde toplam 96 bin dosya açma kapasitesine ulaşıldı. Bunun yanı sıra, e-Devlet üzerinden güncellenen iletişim bilgileri, metrekare kontrol sistemine entegre edilirken; şikayet yönetim sistemindeki iyileştirmelerle bilgi güvenliği artırıldı ve hizmet kalitesi yükseltildi.
Mevzuat ve Operasyonel Yenilikler
Son 25 yıl içinde, DASK, operasyonel yenilikler ve mevzuat düzenlemeleri ile sektörde önemli gelişmelere imza attı. Poliçelere uygulanan enflasyon koruması ile sigortalılardan ilave prim alınmadan, tazminatların reel değerlerinin korunması sağlandı. Ek olarak, poliçe hesaplamalarında kullanılan asgari prim tutarları ve deprem risk grubu çarpanlarında yapılan revizyonlar, poliçelerdeki azami teminat tutarının artırılmasına katkı sağladı. Bu düzenlemeler, sigortalı tabanını genişletme ve Türkiye'nin deprem riskine karşı daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir sigorta sistemi oluşturma hedeflerine önemli katkılar sağladı. DASK, bu çabalarla ülkenin afet yönetimi alanında daha güçlü bir konumda yer almayı amaçlıyor.
DASK, deprem tehlikesine karşı bireyleri korumak amacıyla sigorta temin etmenin yanı sıra, tam sigortalılık anlayışı çerçevesinde farkındalık çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Gaziantep ve Bursa'da kurulan Bölge İrtibat Ofisleri, yerel yönetimlerle iş birliğini güçlendirmekte ve hem vatandaşlar hem de eksperler için erişim kolaylığı sağlamakta. Özellikle, 2024 yılında başlatılan “DASK Tırı Yollarda” projesi, sahada yürütülen en önemli bilinçlendirme çalışmalarından biri olarak öne çıkıyor. Bugüne dek 35 şehirde 43 noktada halkla bir araya gelen DASK Tırı, doğrudan bilgilendirme faaliyetleri aracılığıyla sigorta bilincinin artırılmasına katkı sağlıyor. Gelecek dönem itibarıyla ise DASK’ın Türkiye’nin tüm illerine ulaşarak çalışmalarını genişletme hedefi bulunuyor.
DASK'ın Farkındalık Çalışmaları
DASK, deprem ile ilgili bilgi düzeyini artırmak amacıyla gerçekleştirdiği projelerle toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor. Özellikle, “DASK Tırı Yollarda” projesi, sahadaki çalışmalarıyla büyük ilgi topladı. Bu proje kapsamında, DASK Tırı'nın gittiği şehirlerde vatandaşlarla buluşuluyor, deprem sigortası hakkında kapsamlı bilgiler veriliyor ve bireylerin sigorta yaptırmaları konusunda bilinçlendirilmeleri sağlanıyor. DASK, ayrıca genç nesillerin mesleki gelişimlerine de katkı sağlamak amacıyla 2014’te başlattığı Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması ile bu alandaki bilgilerini artırmayı ve depreme dayanıklı yapıların inşasında yetkinlik kazandırmayı amaçlıyor. Yarışma, Türkiye’nin deprem kuşağında bulunması nedeniyle büyük önem taşırken, DASK uluslararası katılımları da teşvik ederek projeyi daha kapsamlı hale getirmeyi planlıyor.
Hasar Tespitindeki Yenilikler
DASK, dijital dönüşüm çerçevesinde teknolojik alt yapısını geliştirmeye devam ediyor. 25. yılını kutlayan kurum, ekim ayında yenilenen hasar altyapısını ve Eksper Mobil uygulamasını hayata geçirecek. Bu yenilik, afet sonrası meydana gelen hasarların hızlı, güvenilir ve standartlara uygun bir şekilde kayıt altına alınmasını sağlıyor. Eksperler, mobil cihazları sayesinde dosya kabulü, adres doğrulama ve raporlama işlemlerini hızlı bir biçimde gerçekleştirebilecekler. Mobil uygulama sayesinde, hasar dosyalarının belirlenme sürecinin kısalması, tazminat ödemelerinin hızlanması ve süreçlerin daha fazla şeffaflık kazanması hedefleniyor. Uygulama, sadece deprem değil, başka afet türlerinin de yönetilmesine olanak tanıyarak kapsamı genişletiyor.
Vatandaşlara Yönelik Yenilikçi Hizmetler
DASK, vatandaşlara daha iyi hizmet sunabilmek için yeni bir uygulama geliştirdi. DASK Mobil uygulaması, e-Devlet kimlik doğrulaması ile pratik bir biçimde giriş yapılabilmesini mümkün kılıyor. Sigortalılar, bu uygulama aracılığıyla hasar bildirimlerini hızla yapabilecek, dosyalarının güncel durumunu takip edebilecek ve poliçelerine kolay erişim sağlayabilecek. Ayrıca, AFAD tarafından sağlanan anlık bildirimlere ulaşabilecek ve konum tabanlı risk uyarıları alarak afet durumlarında güvenilir bir destek bulabilecekler. Çeyrek asırlık çabalarının sonucunda, DASK, Türkiye'nin afetlere karşı finansal güvenliğini sağlamada önemli bir rol üstlenmekte ve gelecekte bu bilinci daha geniş kitlelere yaymayı hedefliyor.
DASK, Türkiye’nin deprem riski karşısında güçlü bir finansal güvence olmayı sürdürüyor. Teknolojik ilerlemeleri ve toplumsal faydayı önceleyen projeleri ile, deprem ve diğer doğal afetlere karşı hazırlıklı olma bilincini artırmayı amaçlıyor.
