MÜSİAD'dan Çarpıcı Rapor: Reform Şart

MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir, Türkiye’nin "Orta Gelir Tuzağına" düşmemesi için kapsamlı reformlara ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Prof. Dr. Nurullah Gür tarafından hazırlanmış olan “Orta Gelir Tuzağından Çıkış” raporu, etkin kapasite kullanımı, verimlilik artışı ve yeni rekabet alanlarının önemine odaklanıyor. Raporun değerlendirildiği toplantıya MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir ve Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Başkanı Ahmet Doğan Alperen katıldı.

Yeni Düzenin Merkezinde Türkiye

Toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, Türkiye’nin ekonomik olarak yeniden şekillenen dünya düzeninin merkezinde yer aldığına dikkat çekti. Bu yeni dönemde MÜSİAD olarak, ülkenin ihtiyaç duyduğu yeni görevleri belirleyerek daha etkili bir şekilde hareket etmeye çalıştıklarını vurguladı. Özdemir, Türkiye’nin uluslararası arenada yaşadığı değişikliklerin farkında olduklarını ve iş dünyasının bu değişimlere hızlı bir şekilde adapte olması gerektiğini ifade etti.

Kırılganlıklar ve Fırsatlar

Özdemir, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik zorlukların son derece hassas bir dönemden geçtiğini kaydetti. Bu dönem içerisinde, sosyoekonomik yapının getirebileceği kırılganlıkların, uluslararası fırsatları tehdit edebileceğini belirtti. Özellikle sosyal ve ekonomik katmanlar arasındaki eşitsizliklerin, mevcut fırsatları aleyhe çevirebileceğine dikkat çeken Özdemir, dikkatli bir strateji izlenmesi gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, ekonomik güncellemelerin kaçınılmaz olduğunu söyledi ve bu süreçte iş dünyası ile diğer paydaşların ortak hareket etmesinin önemini vurguladı.

Reformların Önemi

Özdemir, Türkiye'nin yüksek gelir seviyesi hedefi doğrultusunda birçok reform adımına ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Orta gelir tuzağından sıyrılabilmek için, atıl kapasitenin etkin bir şekilde kullanılmasının ve rekabet gücünün artırılmasının kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bu süreçte atıl kapasitenin harekete geçirilmesi gerektiği noktasında ısrarcı olduğunu dile getirdi. Özellikle emek yoğun sektörlerde yaşanan rekabetin arttığına dikkat çekerken, bu sektörlerin sağladığı katkıları göz ardı etmeden verimliliklerini artırma gerekliliğine vurgu yaptı. Gelecek vadeden yeni alanların açılmasının, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik stratejisi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Bugünün ekonomik durumu, aynı zamanda entelektüel, yönetsel ve ahlaki değerlerin test edildiği bir dönem olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda Özdemir, ekonominin içerisinde ahlaki sınavların belirtilerinin, işaretlerinin ve sinyallerinin mevcut olduğunu ifade etti. Yalnızca makroekonomik göstergelere odaklanarak bu eşiği geçmenin mümkün olmadığını vurguladı. Aksine, toplumsal zihniyetin değişmesi gerektiğine dikkat çekti.

Geciken Reformların Etkileri

Özdemir, geciken ekonomik reformların maliyetlerinin günümüzde daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını dile getirerek, özellikle emek yoğun sektörlerdeki dönüşüm ihtiyacına vurgu yaptı. “Türkiye tekstilden çıksın” gibi söylemlerin bu durumu yansıtan örneklerden biri olduğunu belirtti. Reformların zamanında gerçekleştirilmemesi, pazar dinamiklerini olumsuz yönde etkilediği gibi, toplum üzerindeki ekonomik yükü de artırmış durumda.

Orta Gelir Tuzağı ve Ekonomik Zorluklar

Özdemir, Türkiye'nin 2013 ile 2023 yılları arasında "orta gelir tuzağına" düşmüş olduğunu savundu. Özellikle bu dönemden sonra Türkiye ekonomisinin iç ve dış kaynaklı şoklar altında kalmasına değindi. Bu zorlukların, politika yapıcıların ekonomik reformları gerçekleştirme konusundaki çabalarını zorlaştırdığını ifade etti. Reformların eksikliği, uzun vadeli büyüme stratejilerini de olumsuz etkiliyor ve bu durumun aşılması için bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

İLGİLİ HABERLER