Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar, Eylül ayına ait enflasyon verilerinin ardından yayınladıkları değerlendirme notunda, gıda fiyatlarındaki yükselişin enflasyonu öngörünün çok üzerine çıkardığını belirtti. Ekonomistler, "Bugünkü enflasyon verilerinin gösterdiği gibi, zorlu bir enflasyon görünümü, azalan iç talep ve zayıflayan iş gücü piyasasının ortaya çıkardığı karmaşık durum, para politikası açısından ciddi bir meydan okuma oluşturuyor" şeklinde ifade ettiler.
Yıl Sonu Faiz Tahminleri
Citi'nin yaptığı analizde, düşen büyüme beklentileri ve artan işsizlik oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) uzun vadede sıkı para politikasını korumasını zorlaştırabileceği vurgulandı. Ancak, enflasyon beklentilerinde yaşanan dalgalanmaların ve mevcut ekonomik verilerin "dikkatli bir faiz indirim döngüsü" için makul bir gerekçe sunduğu ifade edildi. Ekonomistlerin notunda, "Bu karmaşık durumu dikkate alarak, yılsonu itibariyle politika faizinin yaklaşık yüzde 37 seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz" ifadelerine dikkat çekildi. Ayrıca, ekonomik aktivite, uluslararası rezervler ve kur dalgalanmalarına bağlı olarak daha agresif bir faiz indirimi yolunu açabilecek risklerin de göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi.
TCMB'nin Faiz İndirim Kararları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 43'ten yüzde 40,50 seviyesine çekmişti. Citi ekonomistleri, bu faiz indiriminden sonra Merkez Bankası'nın "kademeli gevşeme" politikalarını yıl sonuna kadar sürdüreceğini öngörüyor. Enflasyon tahminlerine dair açıklamalarda bulunan Citi, 2024 yılında yıllık enflasyonun yüzde 44,4 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini, 2025 sonu itibarıyla ise bu oranın yaklaşık yüzde 30'a gerileyeceğini ifade etti. Ancak, risk dengesinin hâlâ "yukarı yönlü" olduğunun altını çizdiler.
Enflasyon Verileri ve Piyasa Beklentileri
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) en son yayımlanan verilerine göre, Eylül ayında aylık enflasyon oranı yüzde 3,23, yıllık enflasyon ise yüzde 33,29 olarak kaydedildi. Bu rakamlar, piyasa beklentileri olan sırasıyla yüzde 2,5 ve yüzde 32,5 oranlarının üzerinde gerçekleşti. Ekonomistlerin değerlendirmelerine göre, bu durum Türkiye'nin ekonomik görünümünde daha fazla belirsizlik ve enflasyon üzerinde baskı yaratma potansiyeline sahip. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış, genel enflasyon üzerinde doğrudan etkili olmaya devam ediyor. Böylece para politikalarının etkinliği ve sürdürülebilirliği konusunda yeni tartışmaların önünü açtığı görülüyor.
