Son dönemde sıkça sorulan “Şirket sahibi kendi işyerinde SSK’lı olabilir mi?” sorusuna net yanıt veren SGK, Bağ-Kur (4/B) statüsünde olanların kendi işyerlerinde ya da ortağı oldukları şirketlerde SSK (4/A) sigortalısı olamayacağını duyurdu.
1 Ekim 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenleme ile şirket sahipleri ve ortakları, sigortalılık kapsamında yalnızca Bağ-Kur üzerinden kayıt yaptırabiliyor. Bu tarihten sonra kendi işyerinde ya da ortağı olduğu şirkette kendisini SSK’lı gösterenlerin kayıtları iptal ediliyor ve sigortalılık süreleri Bağ-Kur kapsamında değerlendiriliyor.
Öncesi ve Sonrası Ayrımı
SGK açıklamasında, 2008 öncesi ve sonrası için farklı uygulamalara dikkat çekildi. Eğer bir kişi Ekim 2008’den önce bir işyerinde SSK’lı olarak çalışıyorsa ve sonradan şirket ortağı olduysa, SSK sigortalılığı kesilmediği sürece devam edebiliyor. Ancak aynı kişi 2008 sonrası şirket sahibi olduysa veya ortaklık kurduysa, sigortalılığı Bağ-Kur üzerinden devam etmek zorunda.
Geçmişte şirket kurup kendini SSK’lı bildirenlerin durumu da netleştirildi. Bu kişilerin şirket kurdukları tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalılığı başlatılıyor. SSK üzerinden ödenmiş primler ise geçersiz sayılmıyor; ancak bu süreler Bağ-Kur kapsamında hizmet olarak değerlendiriliyor.
İptal Edilen Sigortalılıklar
SGK’nın altını çizdiği bir diğer nokta, Bağ-Kur sigortalılığı sona ermeden yeni bir SSK kaydının açılamayacağı. Yani Bağ-Kur’luyken sonradan kendini SSK’lı gösterenlerin SSK kayıtları iptal ediliyor.
Öte yandan istisnai durumlar da var. SSK’lı olarak bir işyerinde çalışırken daha sonra başka bir şirkete ortak olan veya yönetim kurulu üyesi olanların sigortalılıkları bitene kadar SSK devam edebiliyor. Ayrıca sermaye şirketlerinde, şirkette başka SSK’lı çalışanın bulunması halinde ortakların SSK sigortalılığı sürebiliyor.
SGK’nın yaptığı açıklama, özellikle şirket sahiplerinin ve ortaklarının emeklilik planlarını doğrudan etkilediği için büyük önem taşıyor. Bu nedenle sigortalılık statüsünü doğru belirlemek, ileride yaşanabilecek hak kayıplarını önlemek açısından kritik görülüyor.