Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) bütçeleri üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Şanlıtürk, konuşmasında özellikle küçük esnafın üzerinde yoğunlaşan vergi yüküne vurgu yaparak, bireysel emeklilik sektörünün ekonomik içerisinde oynadığı kritik role dikkat çekti.
Küçük Esnafın Mali Yükleri
Konuşmasında, sahadan gelen talepleri ve mevcut ekonomik durumu Meclis gündemine taşıdıklarını dile getiren Naci Şanlıtürk, özellikle küçük esnafın ekonomik sıkıntılarına odaklandı. Ekonomideki daralma ile birlikte, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren küçük esnafın basit usulden gerçek usule geçmesinin, ilave mali yükümlülüklere ve bürokratik zorluklara neden olacağını vurguladı. Şanlıtürk, bu durumun esnaf için son derece sıkıntı verici olduğunu ifade ederek, bu uygulamanın ertelenmesi gerektiğini savundu.
Bireysel Emeklilik Sisteminin Önemi
Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) katılımcı sayısının 17,9 milyon seviyesine ulaşmasının yanı sıra, fon büyüklüğünün 2 trilyon TL'nin üzerine çıkmasının tasarrufların artırılması ve uzun vadeli yatırımlar açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Bu tür gelişmelerin, ekonomik sürdürülebilirliğe destek verdiğine dikkat çekti. Şanlıtürk, bireysel emeklilik sistemine olan ilgiyi artırmak için yapılması gerekenlerin altını çizerken, bunun ülke ekonomisi üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini ifade etti.
SEDDK'nın Düzenlemelerine Destek
Naci Şanlıtürk, SEDDK'nın sigortalı haklarının korunması, piyasa disiplinin sağlanması ve sektörün sağlıklı bir şekilde gelişimi için attığı adımları olumlu karşıladığını belirtti. Özellikle zorunlu trafik sigortası ile ilgili poliçeye erişimi zorlaştırıcı uygulamaların sonlandırılmasının, hem vatandaşlar hem de acenteler açısından önemli bir kazanım olduğunu dile getirdi. Ayrıca, bankalar ve araç bayileri üzerinden yapılan sigorta dayatmasına son veren düzenlemelerin, vatandaşların sigorta şirketi ve acentesi seçme hakkını güvence altına aldığını vurguladı.
Özel sağlık sigortası ve rekabet çağrısı
Özel sağlık sigortası alanında yaşanan gelişmeler, tüketiciler için önemli iyileştirmeler sunuyor. Bununla birlikte, ömür boyu yenileme garantisi, bekleme süreleri ve prim artışları gibi kısıtlamalar, sigorta hizmetlerini daha erişilebilir hale getiriyor. Şanlıtürk, sigorta dağıtım yöntemleri arasında görülen fiyat farklılıklarına dikkat çekerek, dijital satışlarda acentelerin dışlanmasının yanı sıra, brokerlerin mevzuata aykırı olan uygulamalarına karşı adil rekabet ortamı oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Tarım sigortaları ve afet gerçeği
Tarım sigortası, ülke genelinde giderek zorunlu hale gelmekte. 2025 yılında devlet destekli TARSİM aracılığıyla yaşanan doğal afetler sonucunda, toplamda 34 milyar TL tutarında hasar ödemesi yapıldığı bilgisi aktarılıyor. Özellikle Ordu bölgesinde bu rakam 1,23 milyar TL’ye çıkmış durumda. Zirai don gibi doğal felaketler, tarım sigortalarının gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, üreticilere yüzde 70’e kadar devlet prim desteği sağlanmakta, ayrıca indirim ve kolay ödeme seçenekleri sunulmakta. Bu fırsatlardan yararlanarak, üreticilerin tarım sigortasına yönelmeleri büyük önem taşıyor.
Zorunlu Afet Sigortası çağrısı
Deprem riski yüksek olan Türkiye’de, Zorunlu Afet Sigortası'nın (DASK) kapsamının genişletilmesi gerektiğine vurgu yapılmakta. Şanlıtürk, sadece deprem değil, aynı zamanda sel ve heyelan gibi diğer doğal afetlerin de sigorta kapsamında yer alması gerektiğini ifade ediyor. Bu sayede, sigorta sisteminin daha kapsayıcı hale gelmesi ve vatandaşların risklere karşı daha iyi korunması sağlanabilir. DASK’ın, afetler sonrasında yaratabileceği ekonomik yükleri hafifletmesi bekleniyor, dolayısıyla bu sistemin güçlendirilmesi gerekliliği üzerinde duruluyor.
